1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Uzmanlar: Almanya, PKK'ya karşı politikasını değiştirmez

Beria Jülide Danışman10 Temmuz 2008

Almanya’daki Türkiye uzmanları, kaçırma olayları ve PKK’nın taktiği konusunda farklı değerlendirmelerde bulundular.

https://p.dw.com/p/EU56
Almanya’nın tanınmış Türkiye uzmanlarından Kramer, Almanya’nın PKK’ya yönelik tutumunda herhangi bir değişiklik yapmasını beklemediğini dile getirdi
Almanya’nın tanınmış Türkiye uzmanlarından Kramer, Almanya’nın PKK’ya yönelik tutumunda herhangi bir değişiklik yapmasını beklemediğini dile getirdiFotoğraf: AP

Ağrı Dağı’na tırmanan 3 Alman dağcının kaçırılması Alman kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Alman Bilim ve Siyaset Vakfı Türkiye Uzmanı Dr. Heinz Kramer, PKK’nın Alman vatandaşlarını kaçırarak Alman hükümeti üzerinde baskı oluşturmaya çalıştığını kaydetti.

Roj TV’nin bürosunun kapatılmasının Almanya'nın PKK’ya olan tutumunun bir göstergesi olduğunu kaydeden Kramer, "PKK bu şekilde, izlediği siyaseti değiştirmesi için Federal Hükümet’e baskı yapmayı deniyor olabilir" dedi.

Alman hükümetine göre PKK terör örgütü

Almanya’nın tanınmış Türkiye uzmanlarından Kramer, Almanya’nın PKK’ya yönelik tutumunda herhangi bir değişiklik yapmasını beklemediğini dile getirdi. Bu noktada Kramer ile aynı görüşleri paylaşan Duisburg Essen Üniversitesi Siyaset Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Heinz Jürgen Axt, PKK’nın Alman hükümeti tarafından terör örgütü olarak tanımlandığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "PKK Almanya’da sürekli izleniyor ve PKK üyelerinin faaliyetleri engelleniyor. Bu elbette, PKK açısından bakıldığında dezavantajlı bir durum. Ama diğer yandan, PKK’nın bir terör örgütü olarak tanımlanmasını pekiştirecek bir çok olay yaşanıyor. Bu nedenle, Federal Alman Hükümeti’nin bu tutumunda ısrar etmekten başka bir seçeneği yok."

Yüzde yüz güvenliğin sağlanması çok zor

Bu kaçırma olayının Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini belirten siyaset bilimci Axt, Türkiye’nin PKK’nın tüm hareketlerini denetlemesinin elbette mümkün olmadığını dile getirdi. "Güvenlik önlemlerinin arttırılması için çaba gösterilebilir. Bireyler veya bazı gruplar tarafından böyle kaçırma eylemleri veya terör saldırıları düzenlenebilir. Bu çerçevede, yüzde yüz güvenliğin sağlanması mümkün değil."

Türkiye'deki olaylar hükümeti zor durumda bırakıyor

Alman dağcıların kaçırılmasının, İstanbul’da Amerikan Başkonsolosluğu’nun önünde yaşanan silahlı çatışma ile aynı güne denk gelmesi ve Türkiye’deki siyasi gelişmeler, ülkede ne oluyor sorusunu akıllara getiriyor. Alman Bilim ve Siyaset Vakfı’ndan Heinz Kramer, bu olayların birbiri ile doğrudan bağlantısının olmadığını, ama buna rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti’ni olumsuz yönde etkileyeceğini belirtiyor. "Bu olaylar, hükümetin, hem PKK terörü hem de diğer terör tehditlerine karşı, kararlı bir tutum izlediğini göstermesini zorunlu kılıyor" diyen Kramer, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması tehlikesi ile karşı karşıya olması, Erdoğan hükümetini zor bir durumda bıraktığını ifade etti.

Önemli olan AB ile müzakerelerin devam etmesi

Türkiye-Almanya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Sosyal Demokrat Johannes Kahrs da, kaçırılma olayının da, İstanbul’daki çatışmanın da terör eylemleri olduğunu vurgulayarak, Türk hükümetinin bu sorunların üstesinden gelebileceğine inandığını kaydetti. Kahrs, "Bizim için önemli olan, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri mantıklı bir şekilde devam etmesi, bugüne kadar başarılı çalışmalar yapan Türk hükümetinin, bu çalışmalarını sürdürmesi ve Anayasa Mahkemesi ile olan sorunların aşılmasıdır" dedi.