1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Göç Yasası için Sezer devreye girdi

Ajanslar13 Temmuz 2007

Cumhurbaşkanı Sezer, Almanya Cumhurbaşkanı Köhler’e mektup göndererek, Göç Yasası’nın Almanya’da yaşayan Türk toplumunun önerileri dikkate alınmadan hazırlandığını ve bu yüzden de rahatsızlık yarattığını belirtti.

https://p.dw.com/p/BFZ2
Sezer, "Sorunun aşılacağı ümidinde olduğunu” yazdı.
Sezer, "Sorunun aşılacağı ümidinde olduğunu” yazdı.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Başkent Berlin’de Perşembe günü düzenlenen, göçmenlerin Alman toplumuna entegrasyonunu kolaylaştıracak adımlar içiren Ulusul Uyum Planı’nın açıklandığı 2. Uyum Zirvesi’nin sonuçları ve Türk Toplumu (TGD), Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Türkiye Vatandaşları Konseyi (RTS) ve Almanya Türk Veliler Birliği Federasyonu’nun (FÖTED), yeni Göç Yasası’nı protesto amacayla zirveye katılmamış olmaları Almanya’da tartışılmaya devam ediyor.

Bu tartışmalara Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de dahil oldu. Sezer, Almanya'da onay süreci halen devam etmekte olan Göç Yasası’ndaki değişikliklerle ilgili yeni kanun hakkında Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler'e bir mektup gönderdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Yabancılar ve göç mevzuatında öngörülen değişiklikleri ve onay sürecini, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız açısından arz ettiği hassasiyet itibarıyla ilk günden bu yana dikkatle takip etmekteyiz” dedi.

“Girişimler dikkate alınmadı”

Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini, çeşitli vesilelerle Alman tarafının dikkatine getirmiş olduğunu kaydeden sözcü, “Ancak girişimlerimizin yanı sıra Almanya'da yaşayan Türk toplumunun görüş ve önerileri de dikkate alınmamış ve yasa Federal Parlamento’da 14 Haziran 2007 tarihinde, Eyaletler Meclisi’nde ise 7 Temmuz 2007 tarihinde kabul edilmiştir” dedi.

Yasanın yürürlüğe girebilmesi için cumhurbaşkanı tarafından da onaylanmasının gerektiğini anımsatan sözcü şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımız mektubunda, iki ülke ve halkları arasındaki köklü ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin en önemli unsurunu teşkil eden Almanya'daki 3 milyon Türk kökenli insanın Alman toplumuna uyum sağlamaları için sergilediğimiz ortak çabanın önemine dikkat çekmiş, son zamanlarda yaşanan çok sayıda Türk kökenli vatandaşımızın Alman vatandaşlıklarının iptal edilmesi, Türkçe anadil derslerine Alman tarafınca verilen desteğin kademeli olarak kaldırılması ve nihayet Göç Yasası’nda yapılan değişiklikler gibi olumsuz gelişmelerin vatandaşlarımız arasında haklı kuşku ve tereddütlere yol açtığını dile getirerek, yasanın yeniden değerlendirilmesi yönünde karar alınması halinde gerekli katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu vurgulamıştır.”

“Diyalog karar aşamasında olmalıydı”

Almanya'daki bazı Türk kuruluşlarının, yasaya karşı olduklarını ilan ettiklerini ve bu nedenle İkinci Uyum Zirvesi'ni boykot etme kararına ilişkin olarak sözcü, “Alman makamlarının diyalog çağrılarına biz de gönülden katılmaktayız. Ancak, diyaloğun bu hayati öneme haiz kararın 3 milyonluk bir kitleye empoze edilerek nasıl uygulanacağı aşamasında değil, karar alma aşamasında yapılmış olmasını tercih ederdik” dedi.

Sözcü, bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen, Türk-Alman ilişkilerinin tarihten gelen özellikleri de göz önünde bulundurularak, “Sağduyunun galip gelerek bu sorunun aşılacağı ümidinde olduğunu” sözlerine ekledi.