1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kiliseler kan kaybediyor

2 Ağustos 2010

Almanya'da Katolik Kilisesi'nde son yıllarda yaşanan üye kaybı, çocuklara cinsel taciz skandalının ardından daha da hızlandı. Ancak Protestan Kilisesi'nde de durum farklı değil.

https://p.dw.com/p/OaO8
Katolik kurumlarında ortaya çıkan cinsel taciz skandallarının ardından çok sayıda protesto gösterisi düzenlendiFotoğraf: AP
Kloster Ettal Bayern Missbrauch Kinder
Fotoğraf: AP

Almanya’da kiliseler hızla kan kaybediyor. Katolik Kilisesi'ndeki çocuklara cinsel taciz skandalının ardından üyeliğini feshedenlerin sayısı iki, hatta üçe katlanmış durumda. Çocuk taciz skandalının yanında Kilise'nin çağın gerisinde kalması ve gerekli reformların yıllardır hayata geçirilememesi de Hristiyanları Kilise'den uzaklaştıran etkenler arasında öne çıkıyor.

Bardağı taşıran son damla

Kilise’de üst düzey yetkililerin de karıştığı çocuklara cinsel taciz skandalı Katolikler için bardağı taşıran son damla oldu. Son aylarda binlerce Katolik, Kilise’ye üyeliğini feshetti. Münster Üniversitesi’nden din sosyoloğu Detlef Pollack, Kilise’den ayrılmanın, uzun süren hoşnutsuzlukların ardından verilen bir karar olduğunun altını çiziyor:

“Özellikle de Katolik Kilisesi'nde, Kilise'den hoşnut olmamakla kalmayıp, aynı zamanda Kilise’nin cinsel etik gibi konulardaki tutumuna çok eleştirel yaklaşan pek çok kişi var. Taciz gibi diğer dış etkenler de üstüne geldiğinde insanlar bir kez daha düşünmeye yöneliyor ve Kilise’den uzaklaşma yönünde karar verebiliyor.”

Aktif üyeler de Kilise'den uzaklaşıyor

Kapelle des Jugend und Erwachsenenbildungshauses Marcel Callo
Fotoğraf: Marcel-Callo-Haus

Ancak kiliselerin kan kaybı, normal üyelerle sınırlı değil. Kilise’de aktif görev alan gönüllüler de uzaklaşıyor. Bu kayıp, günlük projeleri devam ettirmede sıkıntı çeken Kilise’yi oldukça zorluyor. Alman Katolikleri Merkez Komitesi Başkan Yardımcısı Karin Kortmann Kilise için alarm zillerinin çaldığını belirtiyor ve ekliyor:

“Son aylarda ‘Artık bu kilisede çalışmak istemiyoruz, gidiyoruz' diyenler arasında eskiden bizimle canla başla çalışan üyelerimiz de var. Öyle arada sırada gelip birşeyler yapanlar değil. Bu durum, bizim köklü personelimize kadar ulaştı. Olup bitenleri hazmedemiyorlar.”

'Kadınlar aşağılanmış hissediyor'

Kortmann, özellikle de kadınların sabrının taştığını ve hemcinslerinin Kilise'ye sırt çevirdiğini belirtiyor. Kadınların kendilerini aşağılanmış hissettiklerini kaydeden Kortmann, "Takdis merasimlerinin hazırlığında büyük sorumluluk üstlenen, gönüllü işlerde canla başla Kilise için çalışan kadınlar, iş takdis edilmeye gelince, ikinci, üçüncü sıraya itiliyorlar. Günümüzde özellikle de genç kadınlar artık bunu öyle kolay kabul edemiyor” diyor.

'Tepki dine değil, Kilise'ye'

Aslında cinsel taciz skandalı öncesinde de gerek Katolik, gerekse Protestan kiliseleri yıllardır küçülüyordu. İki kilise her dört yılda ortalama bir milyon üye kaybediyor. Münih’teki Ludwig Maximilians Üniversitesi’nden Uygulamalı Teoloji Profesörü Ulrich Schwab, Kilise'den çıkanların dini değil, bir kurum olarak Kilise'yi terkettiklerine dikkat çekiyor.

Bu nedenle Katolik Kilisesi'nden ayrılanların bir kısmı ‘rakip' tarafa, Protestan Kilisesi'ne geçiyor. Sadece Nürnberg ve Münih'te Protestan Kilisesi'ne kaydolanların yüzde 20'sinin Katolik Kilisesi'nden geldikleri belirtiliyor.

Alman Katolikleri krizden çıkış yolu arıyor

Symbolbild Jesuitenorden Sexueller Missbrauch in der katholischen Kirche
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Katolik Kilisesi ise kan kaybını durdurmaya çalışıyor. Vatikan, özellikle de sanayi ülkelerindeki üye kaybını önlemek ve kaybettiği üyeleri geri kazanabilmek için yeni bir kurum oluşturmasına rağmen bu kurumun tabana ulaşıp ulaşamayacağı meçhul.

Almanya'da ise Alman Piskoposlar Konferansı ile Alman Katolikleri Merkez Komitesi ortak bir komisyon oluşturarak krizden çıkış yolu arıyor. Ancak kadınların konumu, boşanmışların ya da ikinci evliliğini yapmış olanların durumu gibi konuların açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Ancak Vatikan ve Papa'nın hızla reformlara girişeceğine dair pek umut yok.

Alman Katolikleri Merkez Komitesi Başkan Yardımcısı Karin Kortmann, Alman Katolik Kilisesi olarak cesur adımları kendilerinin de gerekirse yalnız başına atmaları gerektiğini belirtiyor ve durumun ciddiyetinin Alman Katolikleri arasında anlaşıldığından şüphe duyduğunu kaydediyor. Kortmann, “Rakamlar dehşet verici. Bu yılın sonuna kadar muhtemelen 400 bin Katolik daha Kilise'den ayrılacak" diyor ve Katolik Kilisesi'nin yıkılıp gitmemesi için tüm Katolikler'in birlikte çalışması gerektiğini belirtiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Hollenbach / Antje Dechert

Çeviren: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ayhan Şimşek