Almanya’da NPD’yi kapatma tartışması

Almanya’nın en büyük Musevi kuruluşu, ırkçı ve yabancı düşmanı Nasyonal Demokrat Partisi’nin bir an önce yasaklanmasını istiyor.

Almanya Museviler Merkez Konseyi Genel Sekreteri Stephan Kramer, Nasyonal Demokrat Parti’nin büyük bir tehdit olduğunu, kapatılmaması durumunda Alman demokrasisine darbe vuracağı uyarısında bulundu.

Irkçılık ve anti-semitizm ile mücadele eden Amadeu Antonio Vakfı’nın yetkililerinden Andreas Nader ise, Nasyonal Demokrat Parti’nin yasaklanmasının çözüm olmayacağı görüşünde. Nader, parti kapatmakla, o partiye oy veren kişilerin düşüncelerinin değiştirilemeyeceğini belirterek, daha farklı önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti:

“Bana göre alternatif olarak yapılması gereken şu: Nasyonal Demokrat Parti’ye oy verenlere ulaşıp, onların neden ırkçı partilere yöneldiğini öğrenmek gerekiyor. Ardından da, onlara hitap edebilecek alternatifleri geliştirmek gerekiyor. Bu insanlara, ırkçı, anti-demokratik ve otoriter bir yönetimin tehlikeleri; aslında kendilerinin de böyle bir sistemde yaşamak istemeyecekleri anlatılmalı.”

‘NPD özellikle Doğu Almanya'da güçleniyor'

Almanya'da Nasyonal Demokrat Partisi’nin yaklaşık 7 bin üyesi bulunuyor ve her yıl devlet hazinesinden 1 milyon euro alıyor. Son dönemde özellikle işsiz gençler arasında destek bulan NPD, ülkenin doğusundaki iki eyalette, yerel Meclis’e girmeyi başardı. Almanya Museviler Merkez Konseyi Genel Sekreteri Stephan Kramer’e göre Nasyonal Demokrat Parti, buz dağının yalnızca görünen kısmı. Kramer, NPD’yle bağlantılı birçok aşırı sağcı grubun, ırkçı saldırıların arkasında olduğunu kaydediyor.

Bu saldırılar, özellikle Doğu eyaletlerinde görülüyor. Irkçılıkla mücadele eden Amadeu Antonio Vakfı’nın yetkilisi Andreas Nader, medyanın tüm dikkatlerini Doğu Almanya’ya çevirmesinin yanıltıcı olduğunu kaydetti:

“Irkçılık, aynı zamanda Batı Almanya’nın problemidir. Eski Doğu Almanya eyaletlerinde ve Almanya’nın batısında, bu sorunun farklı görünümleri ve mücadelede farklı stratejiler olabilir. Ülkenin doğusunda sorun açıkça ortada, ancak genelde bir inkâr yaklaşımının olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla, batıda ve doğuda farklılıklar var, ancak ortak sorun, ırkçılık.”

Polis ve yargıya eleştiri

Almanya'da göçmenleri ve yabancıları hedef alan şiddet eylemlerinde son yıllarda büyük artış gözlemleniyor. Avrupa Birliği Temel Haklar Merkezi’nin yayınladığı rapora göre Almanya'da ırkçı saldırılar 2006 yılında yüzde 14’lük bir artışla, 16 binden, 18 bine yükseldi.

Uzman Andreas Nader, bu tablo karşısında Alman makamlarını eleştiriyor:

“Ben, ırkçı ve aşırı sağcı saldırıların sayısının oldukça yüksek olduğunu tahmin ediyorum. Ancak bunların büyük bir bölümü, polis raporlarına yansımıyor. Çoğu zaman polis ve yargı organları, bu şiddet olaylarına karşı harekete geçmekte oldukça ağır davranıyorlar. Bu konuyla mücadelede yeterli değiller.”

Almanya'da, Nasyonal Demokrat Partiyi kapatmak için 5 sene önce yapılan girişim, “parti içine sızan güvenlik birimlerinin faaliyetleri nedeniyle” Anayasa Mahkemesi’nden dönmüştü. Yeni bir kapatma girişiminin başarılı olabilmesi için, istihbarat birimlerinin Nasyonal Demokrat Parti içindeki elemanları hakkında bilgi vermesi ya da bunları geri çekmesi gerekiyor. Ancak özellikle, Hristiyan Demokratların yönetimindeki eyaletler, güvenlik açısından bunun büyük risk doğuracağını savunarak, girişimi engelliyor. NPD'ye yapılan mali yardımın kesilmesini sağlayacak yeni bir yasa değişikliği üzerinde tartışmalar ise sürüyor.