1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlinale başladı

9 Şubat 2012

62. Berlin Film Festivali'nde uluslararası jürinin başkanı İngiliz yönetmen Mike Leigh. Festivalde hem Türkiye, hem de Almanya, Hollanda ve Avusturya gibi ülkelerden Türk sinemacılar var.

https://p.dw.com/p/13rCo
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

40’dan fazla filmde oynadı, 17 kez Oscar’a aday gösterildi ve dünyanın yaşayan en çok yönlü aktrisi kabul ediliyor: Meryl Streep. ABD’li sinema efsanesi, kazandığı sayısız ödüle 14 Şubat’ta bir yenisini daha katacak ve 62. Uluslararası Berlin Film Festivali’nin Onursal Altın Ayı ödülünü alacak. Streep 9 Şubat’ta başlayıp 19 Şubat’ta sona erecek olan festivale katılan tek uluslararası yıldız değil. Hollywood’un en ünlü isimlerinden Angelina Jolie, festivalde ilk yönetmenlik çalışması olan “In The Land Of Blood And Honey” adlı filmi tanıtacak. Jolie, daha çarşamba günü Berlin'e geldi. Bosna Savaşı sırasında bir Boşnak kızın, savaş öncesinde aşk yaşadığı bir Sırp askerin başında bulunduğu toplama kampına düşmesinin ardından yaşananları anlatan filmin senaryosu da Jolie’ye ait.

18 dünya galası

Berlinale kısa adıyla da bilinen festivalin programında, önemli bir bölümü dünya ya da Avrupa galası olarak gösterilecek yaklaşık 400 film yer alıyor. Yarışma bölümüne kabul edilen filmlerin 17’si Altın ve Gümüş Ayı ödüllerinden birine uzanabilmek için mücadele edecek. Brezilya, Danimarka, Almanya, Çin, Fransa, Yunanistan, İngiltere, Hong Kong, Endonezya, İtalya, İrlanda, Kanada, Norveç, Filipinler, Portekiz, Rusya, İsveç, İsviçre, Senegal, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve ABD’den şu ana kadar Yarışma bölümüne 22 film kabul edildi. Bu filmlerin 18’inin Berlinale’de dünya galası yapılacak.

Dünya yıldızları Berlin’de buluşuyor

Yarışma bölümünde öne çıkan yapımlar, başrollerini Robert Pattinson, Uma Thurman, Kristin Scott Thomas ve Christina Ricci’nin paylaştığı, Declan Donnellan ve Nick Ormerod imzalı “Bel Ami” (İngiltere), Tsui Hark’ın çektiği Hong Kong/Çin yapımı "Flying Swords Of Dragon Gate”, James Marsh’ın yönetmenliğini yaptığı, başrollerini Clive Owen, Andrea Riseborough ve Gillian Anderson’ın üstlendiği İngiltere/İrlanda ortak yapımı “Shadow Dancer”, Taviani Kardeşler’den “Cesare deve morire”, oyuncu/aktör Billy Bob Thornton’dan “Jayne Mansfield’s Car”(Rusya/ABD), açılış filmi Benoît Jacquot imzalı “Les Adieux à la reine” (Fransa/İspanya), Filipinli yönetmen Brillante Mendoza’nın başrolünü Isabelle Huppert’e verdiği “Captive”, Stephen Daldry’nin çektiği Tom Hanks ve Sandra Bullock’lu “Extremely Loud & Incredibly Close” (ABD) ve evsahibi Almanya adına yarışan Christian Petzold imzalı “Barbara”, Hans-Christian Schmid’in çektiği “Was bleibt” ve Matthias Glasner’den “Gnade”.

Panorama’yı Türk isim açacak

Berlinale kapsamındaki Panaroma bölümünde gösterilecek ilk film Avusturya'dan geliyor. Yönetmenliğini 2011 yılında 60 dakikalık “Papa” adlı filmi ile Almanca eğitim veren sinema yüksekokullarının mezunlarına verilen First Steps Ödülü’nün sahibi olan Umut Dağ’ın yaptığı “Kuma”, 30 yıldır Avusturya'da yaşayan İç Anadolulu bir kadının yine İç Anadolu'dan oğluyla evlendirdiği, ancak aslında kocası için öngörülen ve kendisine kuma getirilen genç kadın ile arasındaki sürtüşmeleri konu ediyor. 1982 doğumlu Dağ senaryoyu Petra Ladinigg ile birlikte yazmış. Filmin başrollerinde Nihal Koldaş, Begüm Akkaya, Vedat Erincin, Murathan Muslu ve Alev Irmak yer alıyor.

Panorama’da göze çarpan bazı yapımlar ise Ashley Hinshaw, James Franco, Heather Graham, Dev Patel ve Lili Taylor’ı biraraya getiren Stephen Elliott imzalı “Cherry” (ABD), Alman ünlü aktris Martina Gedeck'li Julian Roman Pölsler filmi “Die Wand” (Avusturya/Almanya), Fransa’dan Tony Gatlif’in dünya prömiyeri yapılacak olan “Indignados” adlı filmi, Volker Schlöndorff imzalı Fransa/Almanya ortak yapımı “La mer à l'aube”, Alman Romuald Karmakar’ın çektiği “Angriff auf die Demokratie - Eine Intervention” adlı belgesel.

Sinemanın yeni yetenekleri Forum’da

Daha çok genç yeteneklere, sinemanın yeni seslerine yer verilen Forum bölümünde bu yıl ağırlıklı konular, farklı yaşam tercihleri arasındaki çekişme, kuşaklar arası çatışma ve kalkınmanın getirdikleri, götürdükleri. Örneğin Ann-Kristin Reyels imzalı “Formentera” adlı film, genç bir çiftin tatilde 68 kuşağından bir çifte rastlamasını ve hayata bakışlarının ne kadar birbirinden farklı olduğunu irdelemesini anlatıyor. Clémence Ancelin’in çektiği “Habiter / Construire” ise Çad’da bir yol inşaatının çöl halkının hayatını nasıl etkilediğini beyazperdeye yansıtıyor.

Emin Alper'in ilk filmi Berlinale'de

Forum'un programında Türkiye’den de bir yapım var. Tarihçi, film eleştirmeni ve kısa filmci Emin Alper'in ilk uzun metrajlı filmi ''Tepenin Ardı''nın dünya prömiyeri, Berlin Film Festivali'nde yapılacak. 2011'de ‘Bizim Büyük Çaresizliğimiz’ filmiyle Berlin’de Altın Ayı için yarışan yönetmen Seyfi Teoman’ın yapımcıları arasında olduğu, senaryosunu Alper’in yazdığı “Tepenin Ardı”, western filmlerini andıran mekan kullanımı ve atmosferiyle gerilim tonu yüksek bir aile dramını anlatıyor. Filmde Tamer Levent, Reha Özcan, Mehmet Özgür, Berk Hakman, Banu Fotocan ve Furkan Yener rol almış.

Berlinale'de tsunami ve Fukuşima

Forum’a Japonya’dan kabul edilen üç film 11 Mart 2011’de ülkeyi sarsan tsunami felaketini ve ardından Fukuşima’da meydana gelen nükleer kazayı konu ediyor. Fujiwara Toshi “No Man's Zone” filmiyle reaktörlerin etrafındaki radyoaktif bölgeden görüntüler aktararak, görünmez bir kıyameti beyazperdeye yansıtıyor. Iwai Shunji “friends after 3.11” adlı yapımıyla ülkenin siyasi, ekolojik ve sosyal nabzını tutmaya çalışıyor. Yönetmen Funahashi Atsushi ise “Nuclear Nation” filminde, ahalisi Tokyo’nun dış semtlerindeki barınaklara dağılmış bir şehrin belediye başkanının hikayesini anlatıyor.

Kuşaklar'da Türk isimler

Festivalde çocuklara ve gençlere seslenen filmler ise Kuşaklar bölümünde izleyicilerle buluşuyor. Bu yılki programda 32 ülkeden 12’si dünya prömiyeri olmak üzere toplam 58 kısa ve uzun metrajlı film gösterilecek. Yaşları 11 ile 14 arasında değişen 11 Berlinli çocuk ve 7 gencin oluşturduğu jüri, festivalin sonunda kısa ve uzun metrajlı yapımlara verilecek Cam Ayı ödüllerinin sahiplerini belirleyecek. Kuşaklar bölümüne Türkiye’den Reis Çelik imzalı “Lal Gece” kabul edilmiş. 14 yaşındaki bir kızın 60 yaşında bir adamla evlendirilmesini konu eden filmin başrollerinde İlyas Salman ve Dilan Aksüt bulunuyor. Hollanda’dan festivale katılan “Snackbar” ise Meral Uslu tarafından çekilmiş ve buluşma noktaları bir büfe olan Faslı bir genç grubunun hikayesini anlatıyor. “Mustafa’s Sweet Dreams” adlı Yunanistan ve İngiltere ortak yapımında yönetmen Angelos Abazoglou, Türkiye’nin en iyi baklavacısı olmak isteyen Mustafa’nın Gaziantep’ten İstanbul’a uzanan yolculuğunu yarı belgesel bir dille sinemaya aktarıyor. Berlinale’de bu üç filmin de dünya prömiyeri yapılacak.

Almanya’da sinema sektörünün en son yapımlarının uluslararası festival ziyaretçileriyle buluştuğu Perspektifler bölümünde bir Türk isim göze çarpıyor. Çeşitli yapımlarda oyuncu olarak görülen Tamer Yiğit, Boşnak asıllı Branka Prlić ile çektiği ikinci filmde Türkiye’den Berlin’e göç etmek isteyen genç bir kızın ailesi ile çatışmasını anlatıyor. Senaryosu Yiğit’e ait olan “Karaman” adlı filmi rejiyi paylaşan ikili birlikte finanse etmişler.

Berlinale’de Arap Baharı

2011’in başından itibaren Arap Dünyası’nın sarsan siyasi ve sosyal dönüşüme, bu yılki Berlin Film Festivali’nin tüm bölümlerinde geniş yer veriliyor. Belgeseller, bölgedeki gelişmeleri hem Arap yönetmenlerin, hem de dünyanın farklı bölgelerindeki sinemacıların gözünden irdeliyor. Ayrıca Arap Baharı’nı doğrudan konu etmeden bölgeye farklı bakış açıları getiren bir dizi belgesel ve kurgu film de festival programında göze çarpıyor. Örneğin Panorama bölümünde gösterilen Hanan Abdalla imzalı Mısır yapımı “In The Shadow of a Man”, devrim yapılan ülkede, toplumsal dönüşümde kadının rolünü farklı açılardan dile getiren dört kadının görüşleri yer alıyor. İngiltere’den Sean McAllister’ın çektiği “The Reluctant Revolutionary”, Yemenli bir turizmcinin Arap Baharı kapsamındaki protestolara önce çekimser kalmasını, ama bir arkadaşının vurulmasıyla devrimin bir parçası olmasını anlatıyor. Belçika/Fransa/Fas/Birleşik Arap Emirlikleri ortak yapımı, Faouzi Bensaidi imzalı “Death for Sale” ise, Fas’ın Tétouan kentinde yaşayan üç gencin, bir kuyumcu dükkanını soyarak hayatlarını değiştirme planlarını aktarıyor. Berlinale'de özel bir gösterim kapsamında izleyicilerle buluşacak olan “Althawra… Khabar” Mısır’dan festivale kabul edilen bir belgesel. Bassam Mortada’nın yapımında altı genç gazeteci, Arap Baharı sırasında başlarından geçen şoke edici olayları anlatarak, bağımsız medyanın önemini ve acımasız bir baskı ortamında tarafsız kalmanın imkansızlığını dile getiriyorlar.

Berlinale filmleri Oscar yarışında

2011 ve 2012 festivallerinde gösterilen yedi yapım, bu yıl verilecek Oscar ödüllerinde adaylar listesinde yer alıyor. Geçen yıl Altın Ayı ödülüne layık görülen İran yapımı “Jodaeiye Nader az Simin” yabancı dilde en iyi film dalında Oscar’a aday. Yönetmen Aşgar Ferhadi, ayrıca film için kaleme aldığı senaryoyla en iyi orijinal senaryo dalında da aday gösterildi. JC Chandor’un geçen yıl Yarışma bölümüne kabul edilen “Margin Call” filminin senaryosu da aynı dalda aday. 2011’de Panorama bölümünde gösterilen Belçika yapımı Michaël R. Roskam filmi “Bullhead” ise yabancı dilde en iyi film adaylarından. Modern dans efsanesi Pina Bausch üzerine Alman yönetmen Wim Wenders’in geçen Berlinale’de dünya prömiyeri yapılan üç boyutlu “Pina” adlı filmi de en iyi belgesel dalında Oscar alabilecek yapımlardan. Kuşaklar bölümünde gösterilen Alain Gagnol ve Jean-Loup Felicioli imzalı “A Cat in Paris” de, bu yıl en iyi animasyon dalında sürpriz yaparak adaylar listesinde yer alıyor. Stephen Daldry’nin bu yıl festivalin yarışma bölümünde gösterilecek olan “Extremely Loud & Incredibly Close” adlı filmi en iyi film dalında Oscar’a aday olan dokuz yapımdan biri. Film ayrıca Max von Sydow’a da en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında bir adaylık getirdi. Festivalin Onursal Altın Ayı Ödülü’nü alacak olan Meryl Streep ise “The Iron Lady” filmindeki performansıyla tekrar en iyi kadın oyuncu dalında Oscar’a aday. Filmin Mark Coulier ve J. Roy Helland’dan oluşan makyaj ekibi ise en iyi makyaj ödülünün adayları arasında. 84. Oscar’lar 26 Şubat’ta sahiplerini bulacak.

Jüri tamam

Berlinale’de bu yıl Altın ve Gümüş Ayı ödülleri ile Alfred Bauer Ödülü'nün sahiplerini seçecek jüri de belirlendi. İngiliz yönetmen Mike Leigh’in başkanlığını yapacağı jüride şu isimler yer alıyor: U2 ve Depeche Mode ile yaptığı çalışmalar ile ünlenen Hollandalı fotoğrafçı ve yönetmen Anton Corbijn, geçen yılın Altın Ayı sahibi İranlı yönetmen ve senarist Aşgar Ferhadi, Fransız-İngiliz oyuncu Charlotte Gainsbourg, “Brokeback Mountain” filmindeki performansıyla en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar’ına aday gösterilen ABD'li aktör Jake Gyllenhaal, Fransız yönetmen ve senarist François Ozon, Cezayirli yazar Boualem Sansal ile Rainer Werner Fassbinder’in filmleriyle kitlelerin tanıdığı Alman sinema ve tiyatro efsanesi Barbara Sukowa. Ödüller 18 Şubat akşamı yapılacak törende açıklanacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay

Jüri başkanı İngiliz yönetmen Mike Leigh
Jüri başkanı İngiliz yönetmen Mike LeighFotoğraf: 2010 PROKINO Filmverleih GmbH
Meryl Streep'in “The Iron Lady"filminden bir sahnesi
Meryl Streep'in “The Iron Lady"filminden bir sahnesiFotoğraf: Concorde Filmverleih/picture alliance/dpa
Deutschland Filmfestival Plakat der Berlinale 2012
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Robert Pattinson
Robert PattinsonFotoğraf: picture-alliance/dpa