1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Atina için kritik hafta

17 Ocak 2012

Yunanistan'ın kaderini belirleyecek zor günler başlıyor. Troyka heyeti bugünden itibaren Yunan bütçesini yeniden mercek altına alacak ve ardından bir sonraki milyarlık yardım paketine ilişkin kararını verecek.

https://p.dw.com/p/13kcO
Fotoğraf: picture alliance/ZB
Lukas Papadimos
Lukas PapadimosFotoğraf: dapd

Hedefe doğru küçük bir adım daha atıldı. 2011 yılında Yunanistan'ın bütçe açığı gayrisafi yurtiçi hâsılasının yüzde 9,6’sına denk geldi. Yunanistan Ekonomi Bakanı Mihalis Hrisohoidis'e göre psikolojik açıdan önemli olan yüzde 10’luk sınırın altına düşerek, ufak bir başarı elde edildi. Ama diğer yandan yüzde 9,6’lık bütçe açığı 2012 hedeflerinin çok uzağında. O nedenle 1,5 milyar euro değerinde ek tasarrufun yapılması gerekiyor.

Ancak troykanın incelemelerine göre emeklilerden ve düşük ücretlilerden daha fazla tasarruf etmek mümkün görünmüyor. O nedenle müfettişler, Atina yönetimini istihdam piyasasında yeni reformlar yaparak maliyetleri düşürmeye zorluyor. Bu reformlar arasında Noel ikramiyesi ve tatil ücretlerinin yanı sıra asgari ücretin kaldırılması ve toplu işten çıkarmalar bulunuyor. Ama sendikalar buna karşı çıkıyor. Nitekim geçerli sebepleri de var. Bunu sendikacı Kostas Gritas şöyle açıklıyor: “Yunanistan’daki işsizlik oranı hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Bu oran yüze 20’ye yaklaşıyor ve yakında yüzde 25’i bulabilir. Alınan tasarruf önlemlerinin ülkenin içinde bulunduğu krize hiç bir faydası olmadı. Aksine, durumu daha da kötü hale getirdi.”

Zor tasarruf reçetesi


Başbakan Lukas Papadimos liderliğindeki Atina hükümeti ise eğer toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sendika temsilcileri tasarrufa gönüllü olarak razı olmazlarsa, yasa aracılığıyla ücret artışı getirmeyen bir toplu sözleşme çıkaracağının işaretlerini verdi.

Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu troykasının temsilcilerinden oluşan heyet, bugünden itibaren Yunan bütçesini yeniden mercek altına alacak ve ardından, Atina’ya bir sonraki milyarlık yardım paketinin gönderilip gönderilmeyeceğine karar verecek. Heyetin, Atina yönetimini daha sıkı tasarruf önlemleri almaya ve iş piyasasında alınan refom kararlarını yerine getirmeye zorladığı belirtiliyor.

"Yeni bir konsepte ihtiyaç var"

Kimi ekonomi uzmanları Atina hükümetinin troykanın reçetesini uygulama yeteneğinden yoksun olduğunu iddia ederken, kimi ekonomistler de dışardan gelen talimatlarla yapılan tasarruf tedbirlerinin zaten başarısızlığa mahkum olduğunu düşünüyor. Bu görüşü savunanlar gerekçe olarak da radikal tasarruf tedbirlerinin Yunan ekonomisini kesinlikle küçülttüğünü ileri sürüyor.

Bu görüşte olan ekonomistlerden biri de Atina Üniversitesi’nden Ekonomi Profesörü Yannis Varufakis. Yunan ekonomist, "Tanrı bile böyle bir tasarruf paketini işler hale getiremez. Sadece Yunanistan değil, Euro Bölgesi’ndeki tüm ülkeler çökme tehlikesi ile karşı karşıya. Çünkü krize karşı birlikte hareket edemiyorlar. Suçu birbirinin üstüne atmak, hiçbirimizi bir yere götürmez. Bunun yerine euronun mimarisinde yeni bir konsepte ve ekonomik büyümeyi sağlayacak yeni bir politikaya ihtiyaç var. Bu da, tüm Avrupa’yı kapsayacak bir yatırım programı ile gerçekleştirilebilir" diye konuşuyor.

"İflas çok yakın"

Varufakis, ne kadar gerekli gibi görünse de yeni refomların mevcut borç krizini çözmek için yeterli olmayacağını düşünüyor. Ekonomi uzmanı, yeni bir konsept bulunmazsa, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkmasının iyi bir çözüm olacağı görüşünde. Ancak Varufakis bunun ortak para birliğinin sonu anlamına geleceği konusunda uyarıyor ve şunları kaydediyor: “Euro Bölgesi’nden çıkmak, Yunanistan için ekonomik anlamda bir intihar olur. Ayrıca böyle bir durumda Euro’nun çökmesi, 24 saati bile bulmaz.  Ortak para birimi öyle bir yapılandırılmış ki, kısa bir süre içerisinde yanlış bir domino etkisinin ortaya çıkması işten bile değil. Dolayısıyla bunun sonuçları, başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa’nın kuzeyinde derin bir resesyon, güneyindeki borç yükü yüksek ülkelerde de ekonomik durgunlukla enflasyonun aynı anda yaşandığı bir stagflasyon olur.”

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’a göre Yunanistan’ın iflas etmesine zaten ramak kaldı. Firmanın Avrupa sorumlusu Moritz Krämer, yüksek borçları nedeniyle Yunanistan’ın “çok yakında” iflas edeceğini söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

Jannis Papadimitriou/ Çeviren: Başak Demir

Editör: Ercan Coşkun