1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Malî birlik borç krizinden kurtaracak mı?

7 Ocak 2012

Avrupa ortak para bölgesinde malî birlik kurulması yönündeki anlaşmayla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Anlaşma taslağında öngörülen kuralların borç krizinin atlatılması için yeterli olmadığını öne süren uzmanlar var.

https://p.dw.com/p/13fnF
Fotoğraf: dapd

Kesin olan tek şey, hedefe götürmesi umulan prensip: Avrupa Birliği’nin sağlamlaştırılıp, daha fazla istikrara kavuşturulması. Uzmanlar düzeyindeki buluşmadan önce Brüksel’de ortaya çıkan çok sayıdaki antlaşma taslağı, daha birçok konuya açıklık getirmek gerekeceğini gösteriyor.

Önemli sorular arasında, antlaşmanın süresinin ne olacağı da var. Avrupa Birliği Komisyonu bu süreyi beş yılla sınırlamak niyetinde. Bu süre zarfında malî birlik antlaşmasının Lizbon Antlaşması'na entegre edilmesi üzerinde duruluyor. İngiltere karşı çıktığı için henüz bir birlik antlaşması gündeme getirilemiyor. Bu nedenle diğer 26 Avrupa Birliği üyesi kendi aralarında ek bir anlaşma hazırlamayı amaçlıyorlar.

Daniel Gros
Center of European Policy Studies Enstitüsü Direktörü Daniel GrosFotoğraf: Centre for European Policy Studies

Brüksel’deki European Policy Center adlı düşünce kuruluşundan Fabian Zuleeg 26 üyenin isabetli davrandığı görüşünde: “Bana göre bu bir başlangıç. Ele alınması gereken önemli konular var. Piyasalar da atılacak adımları merakla bekliyor. Ama planlananlar yeterli değil.”

'Borç freni anayasalara geçirilecek'

Antlaşmada, bütün ülkelerin borç frenini anayasalarına geçirmesi öngörülüyor. Ayrıca Avrupa Birliği Komisyonu’na bütçeleri denetleme ve Avrupa Adalet Divanı’na başvurma yetkisi verilmesi ve malî disiplinsizlik cezalarının otomatikman yürürlüğe girmesi de planlanıyor.

Fabian Zuleeg, tamamlayıcı unsurları, “Öncelikle, borç krizinden en çok etkilenen ülkelerde ekonomik büyümenin nasıl yeniden harekete geçirilebileceği üzerine kafa yorulmalı. Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz ve İrlanda büyümek zorunda. Ekonomik büyüme olmadan hiçbir probleme çözüm bulunamaz” şeklinde açıklıyor.

Üye ülkelerin argümanı ise, ekonomik büyümenin malî istikrar konusuna dâhil olmadığı ve malî birlik antlaşmasının, malî krizin nedenleriyle mücadele amacını taşıdığı.

Center of European Policy Studies Enstitüsü Direktörü Daniel Gros, sadece borç freni ilkesinin yararlı olabileceğini belirtiyor: “Bunun dışındakilerin hepsi niyet açıklaması. Bu açıklamalarla şimdiye kadar en az on kez karşılaştık.”

'Katı kurallara bağlamak doğru olmaz'

Gerçekten de Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Birliği Komisyonu’yla birlikte 2011 yılı için kapsamlı bir bütçe disiplini paketi hazırlamıştı.

Borç freni olarak adlandırılan sınırlamada üye ülkelere ne kadar açık kapı bırakılacağı da tartışma konusu. Fabian Zuleeg bütçe açığını katı kurallara bağlamanın doğru olmayacağı görüşünde: “Borç frenine esneklik unsuru da eklemek gerektiği unutulmamalı. Böyle olunca da, buna kimin karar vereceği ve borç freninin hangi şartlarla boşaltılabileceği gibi sorular çıkıyor ortaya.”

Konsey başkanlığı gibi üye ülkeler de malî birlik antlaşmasıyla ilgili görüşmeleri ay sonuna kadar tamamlamayı amaçlıyorlar. 30 Ocak’ta yapılacak devlet ve hükümet başkanları zirvesinde onaylanması durumunda antlaşma Mart ayında yürürlüğe girebilecek.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Prössl / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Ercan Coşkun